Gülşah Der Ki :



"bazı günler kahvaltıdan önce 6 imkansız şeye inandığın olur."

13 Mayıs 2010 Perşembe

Müzeyyenli Bir Gün



aklımda kalan tek şey simit bugün :)) ,yinede hafızamı zorlamaya çaılışıcam...

gözlerimi çalan telefonun sesiyle açtım.. arayan müzeyyen.. :)
bize geldi ,güzel bir çay güzel bir yemek ve muhabbet..
sonrasında dersaneye geçtik birlikte ve çocuklara gülüp durduk tenefüslerde..
son saat rehberlik yapalım diye tutturunca canlar kıyamadım : ''e hadi'' dedim yukarıya..
vefadan bahsettik biraz ve sonra vefayla hatırlayacağımız oyunlarımızı oynamaya koyulduk..
katil polis,on bir elli,simit poğça :))
müzeyyeni simiiiiiiiiitttt diye bağırırken görmek eğlenceliydi..
ben her zamanki gibi yaprak sarmasıııııııııııı diyerek koştum ..
anladım ki simiiiiiittt diye bağaranların bi bildiği varmış,,
bide öğrencilerden dayak yedik iyi mi ..
vefayı anlatırken çocuklara,şahsımıza yapılan kötülükleri iyilikle kapatmaya geldi konu..
kötülüğe iyilikle karşılık vermek ve bize taş atana gül sunmak diyecektim ki altıncı sınıf öğrencileri için gerçekten anlaşılması zor bir mevzuymuş konumuz bunu anladım..
çünkü öğrencilerin tepkileri şöyleydi:
-ama öğretmenim bazıları çok gıcık oluyorlar
-ama öğretmenim bize laf söyleyeni oturtmamız lazım niçin altta kalalım
-aaaaa valla ben hiç altta kalamam,lafı yapıştırırım
ve ancak ibretlik bir kıssa işi çözüyor yada çözmüş gibi yapıyor bilemiyorum..
sakinleşiyorlar..

öyle yada böyle 2 ay 10 gün öğretmen olabilme fırsatını değerlendirdiğim için mutluyum..
zaman tükendiğinde ve yabancı filmlerdeki gibi eşyalarımı saman rengi karton kutuya doldurduğumda gözlerimden akacak o sağnağı şimdiden görebiliyorum ..

sanıyorum uzun zaman simit yiyemez bir kıvam alır bünyem..
can simitlerimi çok özleyeceğim ben..

(13 Mayıs 2010)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder